Güncel
Teknolojinin geleceÄŸi

Teknolojinin geleceÄŸi

Teknolojinin geleceÄŸi

Gelecek 30-40 yıl içinde teknoloji, insan yaşamını kökten değiştirecek bilgi birikimine ve bunu gerçekleştirebilecek güce ulaşmış olacaktır. Bu değişimi tetikleyen, aynı zamanda destekleyen doğadır.

 DoÄŸa kaynaklarını ÅŸimdiye kadar biraz da sorumsuzca kullandık ve nihayet cömertliÄŸinin bir sonu olduÄŸunu kavradık.

Sık sık tekrarlanan fırtınalar, kasırgalar, tayfunlar, kuraklıklar, yıldan yıla artan çölleşme insanlığı sürekli alarmda tutarak, kulağının üstüne yatmasına ve ilgisiz kalmasına fırsat vermemektedir.

Bu zor durumdan kurtulmanın yolu insanın yaratıcı gücünden, sahip olduÄŸu  bilgi ve teknolojiden geçmektedir.

İşte bu bilgi ve teknoloji tam da şimdi onun imdadına yetişecek, havanın, suyun, toprağın kirlenmesini azaltacak, daha da önemlisi bu konularda onun akıllanmasını sağlayacak, çatışan, savaşan, yıkıma ve kıyıma programlanmış, kirlenmiş zihnini de temizleyecektir.

Ayakta kalma çabasında birbiriyle çatışarak değil ancak işbirliği ile sorunların üstesinden gelebileceğini idrak edecektir çünkü sorun bölgesel veya yerel değil globaldir. Yani sorun kendi bölgesiyle sınırlı değil bütün Dünyanın, bütün insanlığın sorunudur. İklim değişecekse her yerde değişecek, deniz suları yükselecekse her yerde yükselecek, tayfunlar olacaksa hemen hemen her yerde olacak, enerji, gıda, sıkıntısı çekilecekse her yerde çekilecektir. Kaldı ki günümüz Dünyasında her ülke, her toplum ekonomik olarak birbirine bağımlıdır. Çoğu ülke bütün bu olacaklardan vareste değildir.

İnsanlık geleceğini kurtaracak akıllı teknoloji yatırımlarını şimdiden planlayarak yapmaya gayret ederse önümüzdeki yıllarda bu yatırımların meyvelerini toplamaya başlar ve ayak sesleri şimdiden duyulan bu tehlikeden bir çıkış yolu bulabilir.

Bu yatırımların önemli olanları şöyle sıralanabilir.

Nano Teknoloji

Dünyadaki bir çok ülke bu teknolojiyi geliştirmek için milyarlarca dolarlık kaynak ayırmışlar ve üniversitelerinde nanoteknoloji bölümleri açmışlardır. Bazı ülkeler aralarında teknoloji paylaşımında bulunarak gelişmeyi hızlandırmak istemektedirler.

 Bu teknolojiye büyük umutlar baÄŸlayan kurumlar dünyanın bu gün yaÅŸadığı küresel ısınma da dahil bir çok sorununa, enerji sorununa bu teknoloji ile ayrıca kanser ve alerjik hastalıklar baÅŸta olmak üzere bir çok genetik hastalığa biyonanoteknoloji ile çözüm bulunacağını iddia etmektedirler.

Bir birlerine rakip olmasalar da gelecekte uzay teknolojisine ayrılan kaynaklardan daha fazlası nanoteknolojiye ayrılacak gibi görünmektedir.

Nanoteknolojinin hedeflerinin birinde sürtünmenin kısmen ve tamamen  ortadan kaldırılarak enerji tasarrufu saÄŸlayacak süper kaygan yüzeyler vardır. Ayrıca su veya sıvı tutmayan yüzeyler, (buÄŸulanmayan camlar veya yüzeyler, kirlenmeyen, ıslanmayan tekstil vs) keza korozyona, aşınmaya dayanıklı elmas kadar veya daha sert yüzeyler (delici, parçalayıcı matkaplar, vücut içi protezleri vs) vardır.

 Dikkat edilirse nano teknoloji eÅŸyanın tamamından ziyade yüzeylerle ilgilidir. Çünkü fiziksel, kimyasal olayların çoÄŸu yüzeyler arasında cereyan etmektedir. ÖrneÄŸin nano teknoloji ile elde edilen ultra sertliÄŸe bir de sıfır sürtünmeli süper kayganlık eÅŸlik ettiÄŸinde hem makine ve cihazların iÅŸlevselliÄŸi artacak hem harcanacak enerji azalacaktır. Çünkü enerjinin büyük bir kısmı sürtünmeye harcanmaktadır.

Nano teknolojinin yaratacağı moleküler transistörler ile bilgisayar ve benzeri cihazlarda kullanılan işlemcilerin, çiplerin hacmi küçülecek, hızları artacak, içerikleri akıl almaz boyutlara varacaktır. İşte o zaman birçok cihaz (akıllı gözlükler, akıllı saatler gibi) giyilebilir (wearable),kolay taşınabilir olacaktır.

Nanoteknoloji sayesinde doğayı taklit eden, ondan esinlenen bir çok proje içinde enerji elde etmek de vardır. Karbon, hidrojen elementlerinin moleküler seviyedeki davranışları nano katalizörler ile enerji kaynağına (örneğin pillere ) dönüştürülmesi de olasılıklar arasındadır.

Artık elektronların hareketlerinden yararlanan elektronik cihazların hızları yavaş bulunmaya başlamış elektronik yerine fotonların hızını esas alan fotonik aşamaya geçilmiştir. Bu gelişmenin orta yerinde nano teknoloji vardır.

Foto voltaik paneller ve piller gelecekte sadece güneÅŸ ışınlarının enfraruj ışınlarından yararlanmakla yetinmeyecektir. Çünkü bu ÅŸekilde ancak gelen ışınların % 18 inden istifade edilebilmektedir. Bu oran diÄŸer dalga boylarındaki turuncu,sarı,yeÅŸil,mavi ve ultraviyoleden de enerji üreterek  % 86 ya kadar çıkabilecektir. İşte o zaman güneÅŸ ışınlarından enerji elde etmek ekonomik olacak insanlığın ihtiyaç duyduÄŸu enerji büyük oranda karşılanmış olacaktır. Foto voltaik panellerin yüzeyinde böyle fonksiyonel bir alan yaratmak  nanoteknoloji ile mümkündür.

Hidrojen enerjisinin geleceÄŸi

Bu akıllı yatırımların başında enerji gelmektedir çünkü enerji bu çabanın özündeki yegane güçtür. Enerji olmadan makineler çalışmaz, üretim yapılamaz, ulaşım sağlanamaz, soğukla, sıcakla baş edilemez.

Enerji üretiminde seçenekler bellidir. Rüzgar, güneş, gelgit ve dalga gibi yenilenebilir doğal enerji kaynaklarına ek olarak üzerinde en çok çalışılacak enerji Hidrojendir.

Hidrojen enerjisi diğer olasılıklarla kıyaslandığında daha akla yakın görünmektedir zira temiz, doğaya zarar vermeyen bir enerji türüdür. Ancak üstünde çalışılmaya, araştırmaya, geliştirmeye, elde edilmesini, depolanması ve nakliyesini daha ekonomik hale getirmeye uğraşmak gerekmektedir.

Pil, Batarya ve Akülerin Geleceği

Küçük hacimli, hafif pil, batarya ve aküler küçük araçlarda ve  taşınabilir eÅŸyalarda artan oranlarda kullanılacaktır. Bunların üretimine, bakımına, servisine, geri dönüşümüne yapılacak yatırım geleceÄŸe yatırımdır. EÄŸer bunların ÅŸarj istasyonları veya kısa sürede ÅŸarjını saÄŸlayan bir teknoloji de geliÅŸtirilebilirse bu hizmet ya da bunu yapan cihaz yatırımcısına kazanç saÄŸlayabilir.

 Lityum İyon Pillerin GeleceÄŸi

Son yıllarda bütün Dünyayı saran mobil telefonlar,taşınabilir bilgisayarlar,,video kameralar, fotograf makineleri, mp3 gibi audio visual cihazların hemen hemen hepsi şarj edilebilir batarya ve pillerle çalışmaktadır. Büyük bir kısmı Lityum İyon piller ihtiva eden bu cihazlarda nadiren Nikel Kadmiyum alkali piller de kullanılmaktadır.

 Ayrıca ev ve ofislerimizdeki bir çok cihaz ve çocuk oyuncaklarında bol miktarda pil kullanılmaktadır. Ancak gelecekte eski nesil pillerin yerini alabilecek bir teknolojik geliÅŸme hidrojen pilleri olabilir.

Şarj edilebilir pillerin 5 yılla sınırlı ortalama ömürlerini uzatacak ve dezavantajlarını azaltacak bazı gelişmeler de olabilir. Keza verimlilikleri artırılabilir.

Yeni yeni yaygınlaÅŸan scooter, otomobil, bisiklet, atv gibi elektrikli araçlar  batarya endüstrisini geliÅŸmeye zorlamaktadır. Bu konuda ortaya sürpriz yenilikler, buluÅŸlar da çıkabilir çünkü böyle bir buluÅŸ anında bütün tüketicilerin dikkatini çeker. Yıllarca kullanılmakta olan eski teknoloji insanları elektrik prizlerine yakın olmaya zorlamakta ve her an bitecek ÅŸarj insanları strese sokmaktadır. Pil ve bataryalardan beklenti daha fazla ve daha uzun süreli enerjidir. Bir de ÅŸarj süresi dakikalarla ifade edilecek kadar kısalırsa insanlar bu tür batarya ve pilleri tercih ederler.

Led  Aydınlatmanın GeleceÄŸi

Led aydınlatma teknolojisinin geleceğimizi de aydınlatacağı artık belli olmuştur. Şimdiye kadar kullanılan bütün aydınlatma türlerinden daha avantajlı, daha akıllı bir aydınlatma türü olduğu gibi olağanüstü seçenekler sunan bir esnekliğe, sağlamlığa ve uzun ömürlülüğe sahiptir. Kullanma alanları günbegün genişlemekle, çoğalmakla kalmayıp ürün de bu arada ha bire geliştirilmekte içinde ışık ve aydınlatma olan her alana girmektedir. Mucize bir buluştur. Bütün yatırımcılara ve üreticilere ilham verecek kadar çevreci, yeşil, doğa dostu bir üründür. Bu icadı bulan, geliştiren, üreten herkese insanlık büyük bir teşekkür borçludur.

Bu alana yapılacak yatırım en akıllıca bir yatırımdır.

Karbon Fiber’in Geleceği

Gelecekte bütün mobil araçlarda az ya da çok miktarda karbon fiber kullanılacaktır. Bu maddenin hafifliği, sağlamlığı özellikle enerji ile hareket eden araçlarda büyük bir avantaj sağlayacak, demir ve çelikle kıyaslandığında esnekliği, sağlamlığı, korozyona direnci ve en önemlisi hafifliği ona üstünlük sağlayacaktır.

Şimdiden çok pahalı spor arabalarda, motosikletlerde, bisikletlerde, tekne ve yatlarda kaporta ve aksamlarda kullanmaya başlamıştır bile. Bu sadece bir başlangıçtır. Gelecekte mobilyalarda diğer ev aksesuarlarında da bolca kullanılacaktır.

Çok yüksek katlı binalarda kullanılan asansör sistemlerinde çelik halat yerine karbon fiber halatlar tercih edilerek ağırlıktan % 60 ‘a yakın tasarruf sağlanacak ve bu yolla limitli yüksekliklere çıkabilen asansörler iki katı yükseklikteki (1000m) yerlere kadar çıkabilecektir.

Saatlerde, gözlüklerde, bilgisayar kasalarında ve şu anda aklımıza gelmeyen bir çok eşyada ve mekanda kullanılacak, hatta bir moda unsuru olacaktır.

Karbon fiber desenli folyolar gençler tarafından araç kaplamada kullanılarak zaten bir moda yaratılmıştır. Bu desene gözümüz alıştıkça karbon fiber görünümlü tasarımlar daha da yaygınlaşacaktır.

Biyo Karbon’un Geleceği

Karbon elementi hidrojen, oksijen, azot gibi canlı yaşamın asıl yapı taşlarından biri ve en önemlisidir. Bu element kömürden elmasa, bitkilerden hayvanlara , katılardan sıvı ve gazlara varıncaya kadar milyarlarca canlı, cansız madde ve nesnenin asıl bileşenidir.

Milyarlarca yılda bu günkü haline gelen Dünya, Karbon Ã¼zerinde duruyor dersek abartmış olmayız. Bu gün atmosferdeki fazla ÅŸikayet ettiÄŸimiz ve salınımını azaltmaya çalıştığımız karbondioksit gazı bile bitkilerin fotosentezindeki asıl ihtiyaçlardan biridir ve canlı hayatın olmazsa olmazıdır. Bitkilerin fotosentez için kullandıkları karbondioksitin atmosferdeki  miktarını azaltmak için Dünyanın ÅŸu günkünden daha fazla yeÅŸilliÄŸe ihtiyaç varken bu kaynaklar da her geçen gün azalmaktadır.Amazon Ormanları baÅŸta olmak üzere tropik orman alanları insan tarafından talan edilmektedir. Maalesef verilen zarar bununla da sınırlı kalmamakta bu alandaki canlı yaÅŸam da aynı oranda zarar görmektedir. İnsan kısa dönemde elde edeceÄŸi kazanç için geleceÄŸini riske atmakta tereddüt göstermemektedir. İnsanda bu bilinç geliÅŸmedikçe doÄŸa kendini iyileÅŸtiremez.

Son yıllarda Dünyanın bir çok bölgesinde ekilebilen toprağın sürekli ekilip, biçilmesi ve çeÅŸitli kimyasallarla kirlenmesi sonucu verimsizleÅŸmiÅŸ, tutunma gücünü kaybederek  rüzgar ve sellerle erozyonu sonucu çölleÅŸme baÅŸlamıştır.

Güney Amerika yerlilerinin yaklaşık 1000 yıl önce toprağı tekrar verimli hale getirmek için odun kömürü ve bitki artıklarıyla yaptığı humusu toprağa karıştırarak buradaki toprak verimliliğini 1000 yıldır canlı tutulduğunu gören bilim insanları kısaca BİYO KAR denilen bu bileşenin günümüz tarımında kullanılmasının iyi sonuç verdiğini tespit etmişlerdir.

Bu ÅŸekilde karbonla zenginleÅŸtirilen topraÄŸa  KARA TOPRAK  denilmektedir. (Bu vesileyle AÅžIK VEYSEL i de anmış oluyoruz).

Karbon bir kere daha insana yardım elini uzatarak onun yaşamını sürdürmesine katkıda bulunmuştur. Şimdi bu teknoloji bütün dünyada geliştirilmeye başlamıştır. Mısır da Nil nehri kenarındaki çölde bu teknoloji ile bitki üretilmesi başarıyla sürdürülmektedir.

Biyo Kar teknolojisine için yapılacak yatırım kesinlikle geleceği parlak bir yatırımdır.

Titanyum Elementi’nin Geleceği

Geleceğin teknolojisinin üzerinde yükseleceği diğer bir element de Titanyumdur.

 Titanyum o kadar inanması zor üstünlükler taşımaktadır ki eÄŸer biraz ucuz elde edilebilse endüstride bolca kullanılma imkanı bulacaktır.  Alüminyuma yakın özgül ağırlığı, saÄŸlamlığı, sürtünmeye direnci, korozyona dayanıklılığı onu eÅŸsiz kılmaktadır. Ayrıca diÄŸer metallerle (vanadyum, kadmiyum, rubidyum, kalay, nikel,alüminyum vs) yaptığı alaşımların her biri deÄŸiÅŸik özellikler sergilemekte ve vücut içine yerleÅŸtirilen protezlerde bile birinci tercih olmaktadır.

Aslında Altın kadar pahalı olmasa da ondan daha değerli alanlarda kullanılarak ideal çözümler sunmaktadır. Yakında otomotiv sanayinde özellikle sürtünmenin, korozyonun çok olduğu yüksek sıcaklıklarda çalışan parçalarda ve uzay teknolojisinde, uzun ömürlü yüzey kaplamalarında kullanılma şansı vardır. Titanyum yapısına girdiği her ürünü kıymetli hale getirmektedir.

Hurdası bile kıymetli olacağı için defalarca geri dönüştürülme olasılığı vardır.

Şu anda Titanyumun yükselmesinin önündeki yegane engel doğadaki azlığı ve üretiminin pahalılığıdır. Bir gün Dünyada büyük bir rezerv bulunursa demir, çelik gibi metallerin kullanıldığı bir çok alanda Titanyum tercih edilebilir.

Akıllı Gözlükler, Akıllı Saatler, Akıllı Televizyonlar, Akıllı Elektronik Cihazların Geleceği

Günümüzde özellikle genç neslin bir eÅŸyadan, bir araçtan, bir ihtiyaçtan beklentisi yükselmeye baÅŸlamıştır. Artık saatlerin  sadece zamanı göstermesi ilkel bulunmaya baÅŸlamış ondan daha fazla yetenekler beklenir olmuÅŸtur. ÖrneÄŸin bir kol saati aynı zamanda mobil telefon, adım sayar, nabız ve tansiyon ölçer, ekg çeker, ilaç saatlerini bildirir, vücut fonksiyonları ile ilgili uyarılarda  bulunabilir, unuttuÄŸumuz ÅŸeyleri hatırlatabilir, kaybettiÄŸimiz eÅŸyaları bulabilir, tehlikeli ortamları ( örneÄŸin havası kirli, nem oranı yüksek, aşırı sıcak, aşırı soÄŸuk, aşırı rüzgarlı, fırtınalı ) bildirebilir.

Akıllı gözlükler kol saatinin fonksiyonlarına benzer fakat daha ziyade görselliÄŸe dayanan ve insanın görme yeteneÄŸini dürbün, mikroskop boyutlarına kadar artıran 360 derecelik bir alanı görmeyi saÄŸlayan, insana zarar verecek süratte yaklaÅŸan cisimler konusunda, hafızasında bulunan zararlı ve tehlikeli unsurları ( örneÄŸin, zehirli yılan, örümcek, akrep gibi, ayı, aslan, kaplan vs gibi ) tespit ettiÄŸinde konumunu gösteren veya havadan gelecek bir tehlikeye karşı ( fırtınada düşen bir tabela, kiremit vs) uyaran  nitelikler kazandırılabildiÄŸi gibi görsel iletiÅŸimimizi de saÄŸlayabilir.

Akıllı televizyonlar bilgisayarların yetenekleri doğrultusunda geliştirilebilir. İnteraktif özellikleri sayesinde kişi ve kurumlarla iletişim halinde kalınabilir. örneğin, hastaneler, eğitim kurumları, dışarıya yemek vs servisi olan hizmet yerleri, güvenlik servisi, hasta ve yaşlı bakımı gibi daha birçok konuda interaktiviteden yaralanılabilir.

Akıllı elektronik cihazların çoğu sahip oldukları asıl fonksiyonların yanında bu fonksiyonu bütünleyen, etkisini veya kalitesini artıran bir sonraki aşamayı kolaylaştıran, sonuçlandıran şekle dönüşebilir. Nasıl ki bir çamaşır makinesinin yıkama özelliği kurutma özelliği ile birleştiğinde eylem eksiksiz gerçekleşiyorsa gelecekte kurutulan çamaşırın sıcak buharla ütülenmiş gibi makineden çıkması olasıdır.

İnsanlar için efor ve zaman israfına neden olan bir çoÄŸumuzun angarya olarak gördüğü iÅŸlerin çoÄŸu otomasyon ve robotlara devredilebilir. Özellikle mal üretiminde bunlardan yararlanılabilir. ÖrneÄŸin yolcu ve mal  taşıma, yerleÅŸtirme gibi alanlarda insan kontrolü gerektirmeyen otomasyon sistemleri kullanılarak insan gücünden tasarruf etmekten ziyade insan kusurlarından meydana gelen zarar ve  kayıpları önlemek mümkündür.

 Trafik kazalarının nedenleri arasında insan kusurlarının % 90 ın üzerinde olduÄŸu düşünülürse güdülen niyet daha iyi anlaşılır.

Tasarruf edilen insan gücü sağlık, eğitim, programlama, organizasyon, yaratıcılık, düşünce, felsefe, kültürel gelişme, eğlence gibi alanlara kaydırılarak insanın kişisel gelişmesine harcanabilir.

Çipli Kartların ve Cep Telefonlarının Geleceği

İnsanlar gelecekte bir çok ağırlıktan kurtulacak. Cüzdan dolusu kredi kartı, para, pasaport, ehliyet, kimlik belgesi, vesikalık fotoğraf ve en önemlisi anahtar taşımayacak.

Bunların hepsi mobil telefonlarımızda veya kiÅŸiye özel hazırlanan kartların çiplerinde yer alacak. Tek bir kartla açma yetkimiz olan her kapıyı açacak, her cihazı çalıştırabileceÄŸiz. Buna otomobillerimiz de  dahil. Kapıların ve cihazların çoÄŸu elektronik sensorlu olacak ve kartımızı gördüğü anda açılacak veya kilitlenecek.

 Dolayısıyla kaybettiÄŸimiz anahtarları aramak zorunda kalmayacağız.

Sadece kendi evimizin kendi aracımızın değil bize geçici olarak açma yetkisi verilen bütün kapıların ve cihazların, araçların kapıları da dahil.

Giyim mağazalarında prova kabinlerinin kapısını kartımızla açtığımızda bütün beden ölçülerimizi üç boyutlu olarak okuyan kabin aynası giysiyi giymemize gerek kalmadan 3d ekrandaki sanal mankenimiz üzerinde nasıl durduğunu gösterecek. Böylelikle bir çok insanda kabin fobisinin sebep olduğu giysi deneme üşengeçliğine teknolojik bir çözüm bulunabilir

Küçük Evlerin, Küçük Otomobillerin Geleceği

Dünya kaynaklarının sınırlılığı, insanı her alanda tasarrufa zorlayacak gibi görünüyor.

Teknoloji bize gelecekte küçük fakat işlevsel evlerde yaşamamız, küçük fakat kullanışlı, hafif , çevreyi kirletmeyen araçlarda seyahat etmemiz için bir çözüm bulabilir.

 Bütün mesele bizim ÅŸartlanmalarımızdan özgürleÅŸerek böyle bir yaÅŸama hazır olup, olamayacağımızdır. Bu konuda  gönüllü olmasak bile koÅŸullar bizi buna zorlayacaktır.

Ancak istemeye istemeye alıştığımız bu yaşama uyum sağladıktan sonra doğrusunun da bu olduğuna ikna olabiliriz.

Teknoloji gelecekte iyice küçülen bu evleri doğal malzemelerden, fabrikalarda üretebilir ve istenilen yere helikopter, tır, vagonlarla taşıyabilir.

 Ã–nceden hazırlanan platforma monte edilebilen ve bir küre, bir yumurta biçiminde tasarlanan bu evler için son derece sınırlı bir alan kullanılır.

İstenirse ekseni etrafında dönerek güneşten azami oranda yararlanılır.

 Küre ve yumurta formlar deprem, fırtına, sel, hortum gibi doÄŸa olaylarına en dayanıklı formlardır.

Ayrıca tasarruf edilen toprak alandan bahçe olarak yararlanılabilir.

Bu tür evlere sahip olanlar taşındıkları yerlere evlerini de götürebildikleri gibi aynı evi tatile de götürebilirler. Ev taşımacılığında profesyonelleşen firmalar bu işi saatler içinde yapabilir.

Doğal felakete uğrayan bölgelere çok kısa sürede bu evlerden bir köy, bir kasaba birkaç günde kurulabilir.

Aslında insan alışkanlıklarından kurtulabilirse günlük yaşam için bütün gereksinimlerini 20-30 metrekare bir evde karşılayabilir. Nitekim iyi tasarlanmış karavanlar, küçük tekne ve yatlar bu iddiayı doğrulamaktadır.

Günlük ve haftalık yaÅŸamın büyük bölümünde yalnız seyahat ederiz fakat  4-5 kiÅŸilik ve 1000-2500 kg ağırlığında araçlar, otomobiller, cipler vs kullanırız. Ortalama 70 kg ağırlığımız için 20 kat ağırlığında araçlarla ÅŸehir içinde veya  dışında yolculuk ederiz. Böyle bir aracın ihtiyaç duyduÄŸu enerji olması gerekenden 10-20 kat fazladır. ÖrneÄŸin, bisiklet seçeneÄŸimiz varsa hiç fosil yakıt harcamadan, elektrikli bisiklet veya motosikletle çok az ÅŸarj masrafıyla, keza hafif (400-500kg) bir elektrikli küçük bir otomobille 20 kat ucuza ve daha az enerjiyle aynı mesafeyi gidebiliriz. Özellikle ÅŸehir içinde park yeri sıkıntısı ve trafik sıkışıklığı da düşünüldüğünde sadece aracın ağırlığını deÄŸil hacmini de birkaç kat düşürmek gerekir. İnsan kendi hacminin 3-4 katı bir araçla gitmek istediÄŸi bir yere gayet konforlu bir ÅŸekilde ulaÅŸabilir.

Maalesef geçmiş 50-70 yılda öyle kötü alışkanlıklar edindik ki bunların dışındaki seçeneklerin çoğu şu anda ütopya veya imkansız şeyler gibi görünüyor. Bu alışkanlıklarımızdan kendi rızamızla vazgeçecek gibi değiliz ancak gelişen ve değişen koşullar bizi buna zorlayacak. Kaynaklar azalıp, tükenmeye yüz tuttukça, maliyetleri arttıkça yeni yaşam şekillerine boyun eğmeye başlayacağız.

Doğal Maddelerden Üretilen Yeme, İçme, Pişirme, Saklama Kaplarının Geleceği

Henüz tek tek kanıtlanmasa da her yıl artan kanser, otizm, Down Sendromu, alerjik hastalıklar ve bağışıklık eksikliÄŸi gibi vakalara, yapılarında çeÅŸitli kimyasallar, ağır metaller, Petro kimya ürünleri bulunduran ürünleri çokça kullanmamızın neden olduÄŸu tahmin ediliyor. ÖrneÄŸin, bir çok cihaz, oyuncak, alet, makinede kullandığımız pil ve bataryalarda nikel, lityum, kadmiyum, kurÅŸun  keza aydınlatmada kullandığımız ampullerde Civa gibi zararlı ağır metaller ve çeÅŸitli içecekleri muhafaza ettiÄŸimiz kaplar demir ve alüminyumdan yapılmaktadır. Bundan birkaç asır önce yaÅŸayan insanlar bu tür ürünleri kullanmadıkları için bu hastalıklara ÅŸimdiki kadar çok rastlanmıyordu.

Modern yaÅŸamın bir bedeli de maalesef bu risklerdir ve ne kadar gayret edilse de bunlardan korunmak çok zordur. Belki geleceÄŸin teknolojileri bu riskleri azaltacak yeni ve güvenilir doÄŸal malzemeler geliÅŸtirir veya en azından bu maddelerin doÄŸadaki tatlı su kaynaklarını ve toprağı kirletip, zehirlenmesini azaltabilir.

Mutfaklarımızda kullandığımız pişirme kaplarının, yediklerimizin ve içtiklerimizin kalitesini bozabildikleri, kanser gibi hastalıklara, hatta zehirlenmeye bile neden oldukları düşünülürse bunların önemi daha iyi anlaşılır. Gelecekte Teknolojinin çözebileceği sorunlardan biri de budur.

Dünya nüfusu arttıkça doğal ürünler herkese yetmeyeceği için mecburen endüstriyel gıdalardan da yararlanılacaktır. Bu gıdaların saklanmasında kullanılan kaplar ve raf ömrünü uzatmak için kullanılan koruyucu (konservan) maddelerin doğal ve zararsız olanlarını bulmak ve ekonomik olarak üretmek yine bilim ve teknolojinin konusudur.

Geri Dönüşüm Teknolojisinin Geleceği

Ham madde kaynaklarının azaldığı ve elde edilmesinin doÄŸada tahribata neden olduÄŸu bilinen bir gerçektir. Ayrıca ham maddenin cevherinden pür maddeye geçiÅŸte kullanılan iÅŸleme yöntemleri de hem toprak hem su kirliliÄŸine neden olmaktadır. Oysa geri dönüşüm teknolojisi daha az zahmete, daha az kirliliÄŸe  neden olur. Geri dönüşüm ürünü kısmen yarı mamul gibidir. Üstelik bu madde orijininde bedava gibidir. Tek zahmet bu hammaddenin toplanıp, bir yerde depolanmasıdır.

Toplanan sanayi atıkları, ev atıkları, niteliklerine göre ayrılarak birden fazla hammadde biriktirilir ve her biri farklı alanlarda farklı teknolojiler tarafından işlenerek farklı nesnelere dönüştürülür. Geri dönüşüm teknolojisini geliştiren ülkeler kendi atıkları ile de yetinmez başka ülkelerin çöplerine de talip olurlar. Örneğin İsveç kendi çöplerini geri dönüştürdüğü gibi Norveç gibi yakın ülkelerin çöplerini de istemektedir.

Gelecekte bu teknoloji öyle gelişecektir ki atıkların yarıdan fazlası tekrar kullanılır olacak kalan kısmından da yakıt, humus vs olarak faydalanılacaktır.

GeliÅŸtirilen bir baÅŸka projede geri dönüşüm ürünü plastikler ve doÄŸal odun liflerinden yapılmış büyük plakalar evlerin duvarlarında kullanılarak, depremlerde esneyen, kırılıp, parçalanmayan özelliklerinden ve hafifliklerinden dolayı daha az risk yaratacaklar ve daha iyi ısı yalıtımı saÄŸlayacaklardır. Yüzeyleri yangına  dayanıklı madde ve boylarla kaplanan bu duvarlar inceliklerinden dolayı daha az alan kaybına neden olacaklardır.

 Belki briket, tuÄŸla ve betonla yaptığımız duvarlar kadar ucuz olmayacaktır ama bir deprem bölgesinde riskleri azaltmak birinci önceliÄŸimiz olmalıdır.

Geri dönüşüm, doğayı sağaltmak için yaptığımız iyi şeylerin en başında gelir. Bunu yapmayı ihmal edersek yaşadığımız alanları çöplüğe dönüştürürüz. Kaba tabirle çöpümüzde boğuluruz.

 Ekilebilecek, yerleÅŸilecek, deÄŸerlendirilecek alanlar azalır hatta bununla da kalmaz bu yerlerin toprağını, suyunu zehirleriz.

Amacı, İnsanı ve DoÄŸayı İyileÅŸtirme Olan Teknolojinin GeleceÄŸi.

Geliştirilen bütün teknolojiler çevreyi ve doğayı gözetmek zorundadır. Aksi takdirde insan fayda sağlama yerine çevreyi kirleten, suyu içilmez, havayı solunamaz, toprağı verimsiz hale getiren bir teknoloji gelişme değil gerilemedir. Maalesef şu ana kadar gelişme gibi görünen ve algılanan teknolojik yeniliklerin bazıları getirdiği yarardan çok zarar vermiştir.

İnsanlık bunlardan kurtulmak için de teknoloji geliştirmek zorundadır.

Bunun için öncelikle insan zihninde kök salmış ön yargılardan ve şartlanmalardan kurtulmak gerekmektedir. Şimdiye kadar masalar 4 ayaklı, otomobiller 4 tekerli, evler 4 duvarlı, kapılı ve pencereli, çatılar kiremitli, yollar asfaltlı vb düşünülmüştür.

Oysa gelişen teknoloji bu şartlanmaların hepsini sorgulayacak ne kadar insan şartlanması varsa hepsini masaya yatıracaktır.

Tıpkı fosil yakıtların tek seçenek olmadığını kabullenmek gibi.

 Nasıl ki kullandığımız enerji kaynaklarının daha iyi seçenekleri varsa alışageldiÄŸimiz ve kullandığımız, alıştığımız diÄŸer ÅŸeylerin de belki henüz düşünülmemiÅŸ ideal seçenekleri  olabilir.

DoÄŸayı, Canlıyı, İnsanı Koruyan  Felsefenin GeleceÄŸi

Tek amacı kazanmak ve daha çok kazanmak için çevreyi, doğayı gözetmeyen yatırımcıların çağı artık kapanmak üzeredir. Bu iletişim çağında insanların hassasiyetleri hızla değişmektedir.

 GösteriÅŸ ve ego uÄŸruna geliÅŸtirilen israf teknolojileri yerini daha çevreci, daha çok insanın yararlanabileceÄŸi, daha alçak gönüllü, doÄŸayla uyumlu teknolojiye bırakmalıdır.

 Ã‡Ã¼nkü kaynakları giderek azalan GeleceÄŸin Dünyası artık eskisi kadar cömert olamayacaktır.

TOPLAM : 106 HABER SAYFA : 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 |
NANO NEDİR? ...
NANO NEDİR?  Kelime karşılığı Latince de çok küçük boyutlu, bili...
BEKBARS NANO ARAÇ KORUMA SERVİS NOKTASI BAYİLİĞİ...
Bekbars Bayiliği Toplam Yatırım Bedeli Nedir?Sıfırdan kurulacak işletme...
Hamam da Kese Dönemi Sona Erdi...
Bor madenini nanoteknolojiyle işleyerek çeşitli sektörlerde kullanan FHM Nan...
Misinadan yapay kas Türk çiftin fikri çıktı...
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof...
Işıkla Kendini Temizleyen Nano Halı...
GAZİANTEP'te Naksan Holding bünyesindeki Atlas Halı'nın Ar-Ge çalışmalarÄ...
Nano Taşıyıcı...
İSTANBUL (AA) - University of IIIinois at Chicago Ã–ÄŸretim Üyesi Prof....
ÇİZİLMEYE KARŞI GARANTİ!...
DeÄŸerli Otomobil Tutkunları,BildiÄŸiniz gibi otomobil koruma sektöründe sÃ...
Yalova DowAksa dan Dev Nano Yatırımı...
Büyüyen karbon fiber kompozit sektörüne geniş bir ürün yelpazesi sunan ve...
Nemruta Nano Koruma...
Nemruttaki heykeller soğuktan korunuyor! Nemrut Dağı'ndaki iki heykelle nano ...
Et Camda PiÅŸirilecek...
Denizli’de bir firma, nano teknoloji kullanarak dünyada ilk kez cam üz...
Nanoteknolojik Biyosensörlerin Ülkeye Kazandırılması...
KIRIKKALE (AA) - Kırıkkale Üniversitesi (KÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Fizik...
Nano Hair ...
Nano hair; Mevsim deÄŸiÅŸikliÄŸi çevresel faktörler bu gün hemen herkesin saÃ...
Nano Uydu...
Arjantin, iklim koşullarını izlemek üzere uzaya nano-uydu fırlattı.Teknolo...
Yapay Zekâ Eğitimi İlkokuldan Başlayacak...
Hükümet, Türk sanayisini yüksek teknolojiye taşıyacak önemli adımlar a...
Erü Araştırma Merkezleri İle Büyüyor...
Keleştemur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 21. yüzyılın artık bil...
Zirve Üniversitesinden Sanayiciye Nanoteknoloji Desteği...
Zirve Üniversitesi, ülke sanayisini desteklemek amacıyla Teknoloji Gelişti...
Atlas Halı dan Nano Halı...
Dünyada açık inovasyon modeli ile Ar-Ge bütçelerini düşürerek etkin so...
Hangi Leke Nasıl Çıkar?...
Leke Çıkarmada ve Temizlikte Pratik Yöntemler    Ama önce küç...
Nano Teknoloji Ürünleri Satış ve Uygulama Bayilikleri...
BEKBARS NANO ARAÇ KORUMA BAYİLİĞİBekbars Bayiliği Toplam Yatırım Bede...
Ölümsüzlük için günde 150 vitamin içiyor...
65 yaşındaki Kurzweil, Kanada’da yayımlanan Maclean’s gazetesine ver...

Bekbars Araç Koruma - Buharlı Detaylı Temizlik ve Boya Koruma Uzmanı

Türkiye’nin var olan ilk nanoteknoloji markası Bekbars NT 2007 yılında kuruldu. KurulduÄŸu ilk yıldan itibaren perakende ve toptan ürün satışlarında çoÄŸunluÄŸun tercih ettiÄŸi nanoteknoloji firması oldu. Sizlerin tercihleri ve gereksinimleri konusunda zengin bilgiler içeren veri tabanları sayesinde sizler için en iyi ürünleri geliÅŸtiriyoruz. Ürün geliÅŸimi konusunda dünyaya ve rakiplerimize önderlik ediyoruz. 

Daha yüksek kalite ve daha iyi hizmet için çalışmaya devam ediyoruz. 

Sitemizde yer alan resim ve yazıların tüm hakları saklıdır. Hiçbir materyal, izinsiz kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
destek@bekbars.com